10.05.2011

1975 Eurovision Şarkı Yarışması 1.Bölüm: Türkiye Elemeleri

Yüksek Sadakat, Eurovision Şarkı Yarışması'nda telefonla oylamalar başladıktan sonraki dönemdeki en başarısız sonucu aldı ve yarı finalleri geçip hafta sonunda Düsseldorf'ta yapılacak finale kalmayı başaramadı. Bu nedenle bu yılın Eurovision finali bizim açımızdan hiç de eğlenceli geçmeyecek. Sertab Erener'in 2003'te aldığı birincilik sonrasında gözümüz kamaşmış olsa da 30 yaşın üstündeki müzikseverler gayet iyi hatırlar; Eurovision mazimiz bu seneki hayal kırıklığını üçe- beşe katlayacak birçok yılla doludur. Bu hayal kırıklıklıklarının ilk ve en unutulmaz örneğini ise, elbette ki Eurovision'a ilk katıldığımız yıl olan 1975'de yaşamıştık.

Eurovision Şarkı Yarışması'nın ülkemizde ilgi görmeye başlaması 60'lı yıllarda başlıyor aslına bakarsanız... 1966'da yarışmayı kazanan Avusturyalı Udo Jürgens'in Merci Cherie'si, 1967'nin galibi İngiliz Sandie Shaw'un Puppet In The String'i, 1968'in ikincisi Cliff Richard'ın Congrulations'ı, dört ülkenin ortaklaşa birinci oldukları 1969 yılında İngiltere'yi temsil eden Lulu'nun Boom Bang-A-Bang şarkısı tüm Avrupa'da olduğu gibi ülkemizde de çok sevilmiş ve plakları oldukça yüksek tirajlarda satılmıştı. Ancak Eurovision'un adını her eve kadar yaymayı başaran 1973 senesinde Lüksemburg adına katıldığı yarışmayı kazanan Anne-Marie David oldu diyebiliriz. Yarışmada Tu Te Reconnaitras adıyla Fransızca söylediği şarkısını hemen akabinde Almanca, İngilizce, İspanyolca ve hatta farklı sözlerle iki kez de İtalyanca kaydeden David, aynı yıl ülkemizi de ziyaret etmiş; hiçbir yerde görmediği bir ilgiyle karşılaşınca işi Türkçe bir albüm yapmaya kadar götürmüştü. Anne-Marie David'den bir sonraki yıl yarışmayı kazanacak olan ABBA ise kısa sürede dünyanın en çok plak satan üç grubundan birine dönüşecekti (2007'nin Nisan ayında Billboard Türkiye'de, kısa da olsa Eurovision'un yarım asırlık tarihini yukarıda yer alan yazıda ele almıştım).
70'li yılların ortasında, televizyonların yavaş yavaş herkesin evine girmeye başladığı günlerde, Ecevit Hükümetinin TRT'nin başına İsmail Cem'i getirmesi birçok önemli gelişmeyi de beraberinde getirir. 1974'ün yaz aylarında hükümetin Kıbrıs'a çıkartma yapmayı planladığı günlerde alınan bir kararla ülkemizin bir sonraki yıl Eurovision Şarkı Yarışması'na katılması kararlaştırılır. Bunun için bir yönetmelik hazırlayan TRT kurumu, bestecilere ve şarkı sözü yazarlarına bir çağrıda bulunarak yarışmaya katılmalarını ister.
Eser sahiplerinin kimler olduğunu bilmeyen seçici kurul, sadece bir rumuzla gönderilmiş olan 105 şarkı arasından 17 tanesini seçer ve bunları 1974'ün Eylül ayı ortalarında kamuoyuna duyurur (Milliyet gazetesinin yukarıda yer alan haberinde eser isimleriyle rumuzlar birbirine karıştırılmış, bazı şarkıların isimleri yazılırken bazılarının da rumuzları şarkı ismi olarak gösterilmiş).
Finale kalan 17 eser arasında yer alan Selçuk Başar bestesi Umut'u seslendiren Şenay, orkestra konusunda getirilen kısıtlamaları ileri sürerek kısa bir süre sonra yarışmadan çekilir. Bestesi -Şanar Yurdatapan ve kardeşinin Atilla Özdemiroğlu'yla beraber kullandıkları bir takma ad olan- "Tuğrul Dağcı"ya ait, sözlerini Nino Varon'un yazdığı Boşver adlı şarkının bir Fransız şarkısından "çalıntı olduğu" iddia edilince şarkıyı yorumlayan Nilüfer de yarışmadan çekilme kararı alır (Aşağıdaki Hey dergisi sayfalarında, Nilüfer ve ekibinin şarkılarının çalıntı olduğuna dair ileri sürülen iddialara verdikleri cevaplar yer alıyor).
Aslında "çalıntı" olduğu iddia edilen tek eser Nilüfer'in Boşver'i değildir. Günümüzde Bulutsuzluk Özlemi'yle anılan Nejat Yavaşoğulları'nın Nejat-Reha ikilisi olarak seslendirdiği kendi bestesi Caniko'nun da başkasına ait bir beste olduğu ileri sürülmektedir. Ancak bu iddia ispatlanamaz ve Caniko müzikseverlerin gözünde aklanarak yarı finalde yarışmayı hak eder.
TRT'nin 1975 yılının Şubat ayının ilk haftasında düzenlediği yarı final aşamasında jürinin ve halkın oylamasıyla 15 şarkıdan sekizi finale kalır.
Ali Rıza Binboğa'nın şarkısı Yarın halk oylamasında yüzde 35'i aşan bir oranla birinci seçilmesine rağmen TRT jürisinin kararı daha ağır basar ve jürinin seçtiği ilk iki şarkı olan Seninle Bir Dakika ile Delisin birinciliği paylaşır. Yönetmelikte yer almamasına rağmen TRT yetkilileri birincinin kurayla saptanmasına karar verir ve Cici Kızlar'ın seslendirdiği Atilla Özdemiroğlu şarkısı Delisin çekilen kurayı kaybeder. Böylece Hikmet Münir Ebcioğlu'nun sözlerini yazdığı Kemal Ebcioğlu'nun bestelediği Seninle Bir Dakika ile Semiha Yankı ülkemizi Eurovision'da temsil edecek ilk isim olur.
Basının ve kamuoyunun ilgisi yarışma sonuçlandıktan sonra Semiha Yankı adlı henüz 18 yaşındaki bu genç şarkıcı üzerinde yoğunlaşır. Ailesiyle birlikte daha önce bir sirkte akrobatlık yapan Yankı, ağabeyinin gösteri yaparken düşüp ölmesi nedeniyle bu işi bırakmış ve şarkıcılığa soyunmuştur. Semiha Yankı'nın dram dolu mazisi, Eurovision'da bizi temsil edecek ilk şarkımız olan Seninle Bir Dakika'nın hüzünlü yapısıyla da bire bir örtüşmektedir.
Türkiye'deki elemeleri -TRT yetkililerinin birazcık yardımıyla da olsa- geçmeyi başaran Seninle Bir Dakika'nın önünde artık daha zorlu bir yarış vardır. 22 Mart 1975 gecesi yapılacak final gecesinde alınacak sonucun çok iyi olacağına dair basın mensupları, müzisyenler ve halkımız tamamen hemfikirdirler. Herkes yarışmanın yapılacağı gece TRT ekranlarının karşısında konuşlanmış, olası bir zaferi kutlamaya hazırlanmaktadır.

Sonraki Bölümde; 1975 Eurovision Şarkı Yarışması Elemelerinde dinlediğimiz şarkıların yer aldığı tüm 45'likleri (A ve B yüzlerindeki şarkılar, kapaklar ve plak resimleriyle beraber) bulabilirsiniz. Ayrıca bütün şarkıların yer aldığı iki CD'ye göre ayarlanmış zip dosyalarının linkleri ve -aşağıda minik hali görülen- ev ve el yapımı kapak tasarımı da bu yazıda yer alacak.

Hiç yorum yok: