14.04.2011

Homemade Production #7: 16 Horsepower

........................Bu derleme Nurdan Beşergil'e ithaf edilmiştir...................
16 Horsepower
Password:16hrspwr
(Homemade Production)
CD-1 (Total Time: 75'58")

Tracks:
01: South Pennsylvania Waltz
02: Neck on the New Blade
03: Low Estate
04: American Wheeze
05: Splinters
06: The Partisan
07: Strong Man
08: Poor Mouth Live
09: Phyllis Ruth
10: Cinder Alley
11: Day Of The Lords
12: Silver Saddie
13: The Denver Grab
14: Burning Bush
15: Sac of Religion
16: Just Like Birds
17: Ruthie Lingle
18: Poor Mouth
16 Horsepower/ Woven Hand
Password Is Still The Same
(Homemade Production)
CD-2 (Total Time: 58'47")

Tracks:
01: The Good Hand*
02: Horse Head
03: Wayfaring Stranger
04: Singing Grass*
05: Horsetail*
06: Haw
07: Dirty Blue*
08: White Bird*
09: Your Russia*
10: Beyond the Pale
11: Sinnerman
12: Whistling Girl*
13: Blessed Persistence
14: Horse Head*
15: Untitled*
(* Tracks by Woven Hand)
Bu haftanın başında ilk kez dinlediğim yeni gruplardan Infantree bana fena halde 16 Horsepower'ı hatırlatınca birden anılarım depreşti ve son 15 yıldır favori topluluklarımın başında yer alan grubu yad etmek istedim. Belki hiçbir zaman hak ettiği popülariteye sahip olamadı, plakları ise sadece binlerle ifade edilebilecek satış rakamlarına ulaşabildi ancak 16 Horsepower'ı, daha doğrusu grubun beyni David Eugene Edwards'ın çalışmalarını takip eden sıkı bir müziksever kitlesi her daim var oldu. Grubun ülkemizde, Amerika'dan bile daha ünlü olmasının nedenlerinden biri sanırım Roll dergisidir. Benim grupla tanışmam da Roll dergisi yazarlarından Merve Erol'un 16 Horsepower'ın ikinci albümü Low Estate hakkında Radikal'e yazmış olduğu yazı sayesinde olmuştu. Aynı albümü Roll dergisi için kaleme almak ise bana nasip olmuştu.
16 Horsepower'ın ilk albümü Sackcloth 'n' Ashes'ı ne yazık ki ikinci albümlerinden sonra dinleyebilme imkanı bulmuştum. Açık konuşmak gerekirse, grup ilk albümlerinde zaten "olayı bitirmiş"ti. Bu albüm dinlediğim ilk günden beri "Gelmiş Geçmiş En Çok Sevdiğim Albümler" listemde ilk sırada yer alıyor. Grubun icra ettiği müzik bana göre "kategorize edilemez" olsa da genellikle müzik çevrelerinde "Alternatif Country" ya da "Gotik Americana" olarak adlandırılıyor. Edwards'ın İsa/ Tanrı/ Kutsal Ruh üçgeninde dönenip duran karanlık sözleri ve bu sözlerini acımasızca buladığı katran karası besteleri insan ruhunda tamir edilemez hasarlar meydana getirecek kadar güçlü olmuştu. Dört stüdyo albümünün ardından 16 Horsepower elemanları birlikteliklerini askıya aldılar ve David Eugene Edwards yoluna Woven Hand ile devam etti. 2002 yılında kaydedilen ilk Woven Hand albümü ile son 16 Horsepower albümü Folklore'ün piyasaya çıkış tarihleri aynı günlere denk geldi. Bu iki albümü Roll dergisinin Ocak 2003 tarihli 51. sayısı için aynı yazıda değerlendirmek yine bana kısmet olmuştu. (Yanlış hatırlamıyorsam Woven Hand albümü bana "demo baskısı"yla ulaşmıştı ve o aşamada albümün David Eugene Edwards'ın ilk solo çalışması olacağı söylenmişti. Bu nedenle Roll'daki yazının başlığında albümün sahibi olarak Woven Hand değil sanatçının kendi adı yazıyor.)David Eugene Edwards, Woven Hand olarak 16 Horsepower adıyla kaydettiği çalışmalardan daha fazla sayıda albüm yayınlamış olsa da müzikal anlamda hiçbir zaman uzaklara doğru seyretmedi. Bugüne kadar yayınlanmış olan sekiz Woven Hand albümünde sanatçı, 16 Horsepower albümlerinde yer alan bir çok bestesini tekrar tekrar yorumladı. Sizlerle paylaştığım iki CD'den oluşan bu 16 Horsepower derlemesinin ikincisinde bu tekrar yorumlardan bazıları yer alıyor. İlk CD'deki şarkı seçimlerini ve derlemenin kapak dizaynını bundan yaklaşık 10 yıl kadar önce yapmıştım. Bu nedenle ikinci CD'deki şarkılar daha çok 2000 sonrasının tarihini taşıyor.
Bu sayfada yer alan "oynar haldeki gif resimler"i de (yanlış hatırlamıyorsam) 2003 yılında kendi ellerimle hazırlamıştım. Yıllardır hard disklerimde kendi kendine "oynayıp" duran bu çalışmalar da nihayet bu sayfa sayesinde gün yüzüne çıkma fırsatı buluyor. Son olarak derlemenin adı olarak seçtiğim "Password:16hrspwr"ın kaynağının, bugünlerde Can Yayınları'ndan üçüncü kitabı (Bir Sonraki Dolunay) yayınlanan sevgili arkadaşım Nurdan Beşergil olduğunu belirtmek isterim. Ayrıca bu derlemeyi de ona ithafen bu blog sayfasına koymak istedim.

Hiç yorum yok: