Sanal 45'lik (2011 AA Homemade/Şeffaf Plak)
A Yüzü: Değmesin Ellerimiz
B Yüzü: Değmesin Ellerimiz (Akustik)
Başkalarının aklına gelmeyen, aklına gelse de oturup yapmaya üşendiği şeyleri yapmaya bayılırım. İşte bugün, bu siteye koymayı uzun süredir düşündüğüm bir projeyi nihayet gerçekleştiriyorum. Blog sayfamda bundan böyle, arada sırada da olsa Varolmayan 45'likler başlığı altında çeşitli plaklarla karşılaşacaksınız. Daha doğrusu; 45'lik plak tasarımlarıyla... Bu plakların ortak özelliği; içeriğinde yer alan şarkılar dışında gerçek hayatta -hiçbir zaman- var olmamamaları... Bu tasarımlara sahip 45'liklerle benim blog sayfalarım haricinde hiçbir yerde karşılaşmanız mümkün değil yani... Tabii söz konusu sanatçılar bu tasarımları ciddiye alıp, kendi 45'liklerini gidip bastırırlarsa orasını bilemem. Böylesine "gereksiz" bir işe neden kalkıştığımı ya da neden boş işlere bu kadar çok vakit harcadığımı düşünebilirsiniz. Ben de düşündüm bunları, haklısınız... Bulabildiğim tek cevap "paşa gönlüm bunları yapmak istiyor" oldu. Sanırım bu nedenle hayatım boyunca kendi listelerimi, kendi dergilerimi, kendi kaset/CD kapaklarımı kendim yapmak istedim. Eksik kalan tek şey kendi plağımı yapmak kalmıştı, şimdi o da tamamdır (Gerçi kaset ve CD'leri evde kaydetmek mümkün olmasına rağmen plaklarda böyle bir durum söz konusu değil. Ancak plakları da "ulaşılmaz" kılan da bu sanırım). Bu tasarımları yaparken birkaç önemli noktaya özen gösteriyorum. Öncelikle "eğer memleketimizde bugün hâlâ 45'likler yayınlanıyor olsaydı elimdeki albümden hangileri seçilirdi"nin cevabından yola çıkmaya çalışıyorum. "B yüzü için hangi şarkı uygun olurdu"nun cevabından sonra plağın her iki yüzünün göbeği ve kapak tasarımlarını hazırlamaya geliyor sıra. Kapak ve plak göbeği tasarımlarını albümlerin orijinal tasarımlarından yola çıkarak hazırlamak da bir hayli önemli benim için. Yoksa orijinaliyle hiç alakası olmayan "sanal plaklar"la İnternette karşılaşmak mümkün hali hazırda... Benim amacım; bu kapaklara baktığımda "Aa! Evet, böyle bir 45'lik olsaydı ancak bu şekilde olurdu" diyebilmek. Son cümleden anlaşıldığı üzre, bunları sadece ve sadece kendi egomu tatmin etmek için yapıyorum. Yoksa vatana millete hayrı dokunacak şeyler değil bunlar. En azından kısa vadede...
Gelelim, böyle var olmayan nesneler yaratmak yolunda ilk olarak neden Model grubunu seçtiğime... Bundan dört yıl önce, 2007'nin Mayıs ayında, Roxy'de düzenlenen Roxy Music Günleri'nin jürisine Billboard Türkiye adına bir ödül vermek üzere davet edilmiştim. Dört gece süren yarışmanın finalinde bizim derginin ödülünü, dereceye giremediği halde daha ilk geceden benim gözüme girmeyi başaran A Due Carmen grubuna verdim. Grubun Özgü adındaki solistinin sahne ışığı beni oldukça etkilemişti. Ayrıva grubun kendilerine ait şarkılarından da çok hoşlanmıştım. Billboard'un bir ay sonraki sayısında yayınlanan yazımda grubun adı dışında her şeyini sevdiğimi belirtmeyi de ihmal etmedim (Bu arada, o yıl Roxy'de ödül alan hiçbir grup ya da şarkıcı günümüze kalmamışken benim ödül verdiğim grubun elemanlarının üne kavuşmuş olduğunu da ayrıca belirtmek isterim).
Gel zaman, git zaman, sanırım 2009'un ilk aylarıydı, röportaj vermek üzere ilk albümlerini henüz yeni tamamlamış beş gençten oluşan bir grup geldi dergiye... Bizim dergideki arkadaşlar söylemese benim tanımam mümkün değildi ama gelenler meğerse adlarını Model olarak değiştirmiş olan A Due Carmen grubuymuş. Benim onları ilk görüşte tanımamamın en önemli sebeplerinden biri, sahne ışıpını çok beğendiğim solistlerini değiştirmiş olmalarıydı. Eski solist Özgü gitmiş yerine Fatma Turgut adında başka bir genç kız gelmişti. İlk albümlerini bana hediye ettiklerinde gözüm tabii ki hemen kartonette yer alan "teşekkür listesi"ne gitti. Grupla ilk röportajı yapan dergi editörümüz Sebla Koçan'ın adı bu listede yer almasına rağmen kendilerini "ilk keşfeden" zat-ı alilerimi unutmuş olmaları benim gibi "kindar" biri tarafından affedilmez bir hataydı. Bunu yüzlerine vurduğumda grup elemanları hem özür dilediler, hem de ikinci albümlerinde bu hatalarını telafi edeceklerine söz verdiler.
Aradan iki yıl geçtikten sonra Model geçtiğimiz aylarda ikinci albümleri Diğer Masallar'ı piyasaya çıkardı. Açıkçası hatırlamalarını beklemiyordum ama yine "beni es geçmiş olmaları" içimi fazlasıyla burktu. "Ah! Mirim ah! Bu zamanda hiçbir grubu keşfetmiycen" diyerek hayıflanmak yerine, Model'in "unutkan elemanlar"ından daha güzel bir intikam almaya karar verdim (Bruce Springsteen'in kendisini keşfeden Rolling Stone yazarı Jon Landau ile daha sonraki yıllarda birçok ortak projeye imza attığını hatırlarırım). Model'in ikinci albümünün çıkış şarkısı olan ve benim -itiraf etmek istiyorum- çok beğendiğim Değmesin Ellerimiz'i, "ilk sanal 45'liği"min A yüzü şarkısı olarak seçtim. B yüzü için de fazla düşünmeme gerek kalmadı, şarkının albümün sonunda yer alan akustik versiyonu bunun için biçilmiş kaftandı. Plağın siyah vinyl yerine şeffaf olması daha güzel duracaktı, öyle de oldu sanırım. Şimdi bu sayfayı grup elemanlarından herhangi biri görür mü, görürse ne der, şarkılarımızı izinsiz neden buraya koyuyorsun diye kızar mı hiç bilemiyorum. Ama zaten bunun çok da fazla önemi yok; ben onları da zamanında sadece "kendim için" keşfetmiştim. Bir gün gelir de ilk sanal 45'liğimin şarkısını yaratırlar diye... Öyle de oldu netekim! (Son olarak; eski solist Özge şimdi nerededir, şarkı söylemeye devam ediyor mudur bilen varsa bana da söylesin).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder