30.07.2011

Varolmayan 45'likler Serisi #5 Akrep Nalan - Çingene Pembesi

Sanal 45'lik (2011 AA Homemade/Siyah Plak)
A Yüzü: Çingene Pembesi
B Yüzü: Çağır Beni


90'lı yılların ilk yarısında sadece iki albüm yaptığı halde Akrep Nalan, sevenleri tarafından hâlâ unutulmayan bir sanatçı oldu. Dağ Çiçeği adını verdiği ilk albümünü 1991 yılında ADA Müzik'ten yayınlayan Akrep Nalan'ın Zil Zurna Sevdalar adlı ikinci albümü de 1994'de Fono Müzik'ten çıkarmıştı. Bildiğim kadarıyla her iki albüm de uzun süredir piyasada bulunmuyor. Kısa bir süre öncesine kadar sanatçının resmî web sitesinde bu iki albümdeki tüm şarkıları mp3 olarak indirmek mümkündü. Şu andaysa sitedeki ilgili sayfa, şarkıları sadece online olarak dinleme olanağı veriyor. 1990'larda haftalık düzenli olarak tuttuğum liste defterlerimde; Akrep Nalan ilk albümünde yer alan Çağır Beni'yle 14 Ekim 1991'de 1 Numara olmayı başarmıştı.
Yine aynı yıllarda Mercury adlı grubuyla çalışmalar yapmakta olan şarkıcı ve müzisyen Murat Çekem, şarkıya hem söz yazarı hem de besteci olarak imza atmıştı. Varolmayan 45'likler serisinin beşincisinde B yüzü şarkısı olarak Çağır Beni'yi seçtim. Farklı bir firmadan yayınlanmış olsa da, müzik endüstrisinde kimi zaman eski hit şarkıların bu şekilde kullanıldığı görülür ne de olsa.
Varolmayan 45'liğimizin A yüzü için seçtiğim Çingene Pembesi, Akrep Nalan'ın ikinci albümünde yer alıyor. Yine kendi listelerime baktığımda, şarkının 27 Haziran 1994 tarihinde 2 numaraya kadar çıktığını görüyorum. O günlerde Tindersticks'in ilk albümündeki şarkıların peş peşe 1 numaraya çıkmasından olsa gerek Çingene Pembesi ne yazık ki listelerimde zirveye çıkamamıştı.
Bu hatamı telafi etmek yıllar sonra Billboard Türkiye dergisinin 2007 yılı Eylül ayında yayınlanan köşe yazıma kısmet oldu. Kıyıda köşede bırakılmış, kıymeti bilinmemiş şarkılar arasından seçtiğim beş şarkının biri de Çingene Pembesi oldu. Sözlerini Naşide Göktürk'ün yazdığı, bestesini ise Yeni Türkü'nün kurucularından Selim Atakan'ın yaptığı Çingene Pembesi, benim nazarımda 45'lik olarak yayınlanmayı en çok hak eden şarkılardan biri...

25.07.2011

Amy Winehouse Tribute - 27

Digital Album (2011 Homemade/Design&Compilation by Atilla Aydogdu)
27 - An AMY WINEHOUSE TRIBUTE
INTRO /
Track-1: 27 - M.I.A.

PART-1 / BEST MEMORIES
Track-2: You Know I'm No Good - Wanda Jackson
Track-3: Back to Black - Lightspeed Champion
Track-4: Rehab - Jolly Boys
Track-5: You Know I'm No Good - Arctic Monkeys

PART-2 / BLACK TO BACK
Track-6: Back to Black - Elbow
Track-7: Back to Black - Glasvegas
Track-8: Back to Black - Rumble Strips
Track-9: Back to Black - Amanda Lear

PART-3 / GLEE SIDE
Track-10: Back to Black - Glee Cast
Track-11: Rehab - Glee Cast

PART-4 / REHABILATION
Track-12: Rehab - Hot Hot Heat
Track-13: Rehab - Keller Williams & The Keels
Track-14: Rehab - Paolo Nutini
Track-15: Rehab - Lea Salonga
Track-16: Rehab - Ministry
Track-17: Rehab - Seether
Track-18: Rehab - Zebrahead
Track-19: Rehab - Diary Of A Mad Band
Track-20: Rehab - Girls Aloud
Track-21: Rehab - Frankmusik

PART-5 / WITH A LITTLE HELP FROM AMY
Track-22: You Know I'm No Good - Ghostface Killah (Feat. Amy Winehouse)
Track-23: Love Is A Losing Game Live - Prince (Feat. Amy Winehouse)
Track-24: B-Boy Baby - Mutya Buena (Feat. Amy Winehouse)

PART-6 / BACK TO ROOTS
Track-25: Its My Party - Lesley Gore
Track-26: Ain't No Mountain High Enough - Marvin Gaye & Tammi Terrell
Track-27: Valerie - Zutons

PART-7 / OUTRO
(Nothing)


GÖZYAŞLARI KURUR KENDİ KENDİNE...(*)
Bu derleme albüm aslında bu blog sayfalarına daha önce konacaktı. Geçtiğimiz ay içinde yine bu sayfalarda yer alan "En İyi 10 Amy Winehouse Single'ı" sıralamasını tamamladığım günlerde o seriyi bu albümün tamamlamasını düşünüyordum. Ama hayat her zaman insanların yapmak istediklerini tamamlamasına imkan vermiyor. Tıpkı Amy Winehouse'un, sadece 27 yıllık bir sürenin sonunda hiç beklenmedik bir anda yarım kalıveren hayatı gibi... Hiç beklenmedik demem de aslında düpedüz "züğürt tesellisi". Zira 3-4 senedir sanatçının hangi gün öleceğini tahmin edenlere iPOD'ların vaad edildiği web siteleri bile mevcuttu. Belki de daha kötü tek seçenek; bundan yıllar sonra hâlâ sahneye çıkıp şarkı söyleyemediği halde yaşamaya devam etmesiydi bu unutulmaz sanatçının... Belki de "ruhu ölmeden, bedeni göçüp gitti" demek mümkün. Tıpkı kendisi gibi 27 yaşındayken kendi hayatına kendi elleriyle son veren "akran"ı Kurt Cobain gibi "solmaktansa yanarak kül olmayı" seçti Amy Winehouse. Henüz hayattayken bu benzeri olmayan sesin kadrini kıymetini bildiğim için içim buruk olsa da için için çok seviniyorum. Sesini duyduğum ilk dakikadan itibaren kendisinin büyük bir hayranı olduğum Winehouse'un yazdığı tüm şarkılar neyse ki ben ölene dek benimle birlikte var olmaya devam edecekler. Sanatın ölüme karşı kazandığı ebedi zafer de bu olsa gerek. "Herkes şarkı söyler ama Amy Winehouse şarkıyı yaşar" derler. Bundan sonra şarkılarını muhakkak başkaları söylemeye devam edecek ama o şarkılar bakalım Amy'siz nasıl yaşayacaklar? Bu derleme albüm sanırım o soruyu verilen ilk cevap niteliğini taşıyor.
(*) Tears Dry On Their Own
AŞK BİLE BİLE LADES DEMEKTİR (*)
Gelelim "27" adını verdiğim -sanırım dünya üzerindeki, sanal da olsa ilk- Amy Winehouse Tribute albümüne... Albümü daha önce tasarlarken açık konuşmak gerekirse seçtiğim şarkıların sayısı 26'ydı -ki kaç tanedirler diye saymamıştım bile-... Sanatçının 23 Temmuz 2011 tarihindeki ölümünün ardından bu tasarımı bir an evvel paylaşmaya karar verdiğimde karşıma, son yılların diğer nev-i şahsına münhasır sanatçılarından M.I.A.'nın Amy gibi 27 yaşında kendi hayatına bir anlamda kendi elleriyle son veren tüm sanatçılara adadığı (kendi adıma açıkçası 27'ler Kulübü tanımlamasını kullanmayı hiç istemiyorum) 27 adlı şarkısı çıktı. İlginç bir şekilde albümde yer alacak şarkıların sayısı da böylece 27 olmuş oldu. Intro'nun ardından yedi bölüm süren bu toplamadaki şarkıları sıralarken ara başlıklarla bir hayatın izleğini de sürmeye çalıştım. İlk bölüm olan Best Memories hem onun şarkılarının bana göre en güzel yorumlarından oluşuyor hem de insan ömründe çocukluk yıllarına denk düşüyor. İkinci kısım Black To Back (Back To Black'e nazariye) kötü zamanların ilk habercisi ve Back To Black şarkısının cover'larını içeriyor. Üçüncü kısım Glee Side hayattan keyif alınan anlara dair; aynı zamanda Glee dizisinde yorumlanan iki Amy şarkısını barındırıyor. Tedavi (Rehabilition) aşamasına denk düşen dördüncü bölüm tahmin edeceğiniz gibi sanatçının en çok tanınan ve cover'lanan şarkısı Rehab'ın cover'larıyla dolu. İyileşme sürecinde kimsenin yardım kabul etmeyen Amy Winehouse'un başkalarına el uzattığı ve birlikte yorumladığı şarkılarını içeren bölüm ise beşincisi (Bu bölümde yer alan You Know I'm No Good'da Ghostface Killah'ın rap yaptığı bölümlerin, Back To Black albümünün Amerikan baskısında da yer alan versiyondan daha uzun ve biraz da farklı olduğunu belirteyim. Bu versiyon Ghostface Killah'ın More Fish adını taşıyan kendi albümünden alındı). Geriye dönüşün işaretlerini taşıyan Back To Roots adını verdiğim altıncı bölümde yer alan üç şarkıdan ilki olan It's My Party, Winehouse'un Quincy Jones için hazırlanan Tribute albümde yorumladığı şarkının orijinali (Quincy Jones'un ilk prodüksiyonlarından biri olan bu kayıt 1963 yılında Lesley Gore'u Amerika'da listelerin zirvesine taşımıştı. Bu derlemede yer alan kaydın kendime ait orijinal 45'lik plaktan elde edildiğini belirtmek isterim). Amy Winehouse'un Tears Dry On Their Own'u yazarken yola çıktığı şarkı olan Ain't No Mountain High Enough'ın da bu derlemede yer almasını istedim. Marvin Gaye ve Tammi Terrell'ın yorumladığı bu Ashford & Simpson bestesinin ardından Tribute Album The Zutons'un 2006 tarihli Valerie'si ile son buluyor. Yedinci bölüm "çıkış"ı gösteriyor olsa da ilerisinde nelerin olduğunu sanırım bizler gibi Amy de pek bilmiyordu. Yoksa o kocaman "boşluk"a adım atmak için bu kadar acele eder miydi dersiniz?
(*) Love Is A Losing Game
SEN O'NA DÖNÜYORSUN, BENSE KARANLIĞA... (*)
27 adını taşıyan bu Amy Tribute Album'üm kapak tasarımında en tanınmış Amy silüetlerinden birini kullandım. Ancak bir farkla; içine sanatçının çocukluk günlerinden kalan bir resmini de katarak... Resmin orijinalini Internet'ten bulmak mümkün. O kadar "masum" bakıyordu ki o çocuğun gözleri... Hiç büyümek istemez gibi, kendisiyle aramızdaki sınırı iyice koyulaştırmaya çalışır gibi... Keskin, koyu ve derinlerden içimize dikilmiş bir çift göz sanki onlar... Amy Winehouse adı büyük olasılıkla ileride 21. yüzyılın müziğinde ilk kırılma noktası olarak anılacak. Kırıldığı andan itibaren kaçınılmaz olarak iletişimde olduğu her şeyi yavaş yavaş yıkmaya başlayacak. O karanlığa dönerken, bizler de ister istemez karalar bağlayacağız ardından... (Gereksiz bir dipnot: 27 adını verdiğim bu albümün download linki sadece 7 gün boyunca bu sayfalarda yer alacak. Daha sonraki tarihlerde siteyi ziyaret edip de bu albümü indirmek isteyen olursa lütfen aydogduatilla@gmail.com adresine mail atsın).
(*) Back To Black

16.07.2011

Varolmayan 45'likler Serisi #4 Gemiler E.P.

Sanal 10" EP (2011 Homemade/10" Siyah Plak)
A Yüzü-1: Gemiler - Orhan Atasoy
A Yüzü-2: Gemiler - Zerrin Özer
A Yüzü-3: Gemiler - Melis Sökmen
B Yüzü-1: Gemiler - Teoman
B Yüzü-2: Gemiler - Özcan Deniz
B Yüzü-3: Gemiler (Hüseyin Karadayı Remix) - Melis Sökmen

Varolmayan 45'likler serisinde bu kez öncekilerden biraz farklı bir çalışma yer alıyor. Gemiler E.P. adını verdiğim bu çalışma öncelikle diğerleri gibi 7" boyutlarında değil, 10" boyutlarında. 10" boyutu benim en sevdiğim plak boyutu aynı zamanda. Taş plak olarak da anılan 78 devirli plakların boyutları da 10" ölçüsündeydi. İlerleyen yıllarda aynı boyutlara sahip 33 devirde ya da 45 devirde çalan plaklar da üretilmişti. Halen yurt dışında bazı sanatçılar, özellikle koleksiyoncular için 10" boyutlarında single ya da E.P. (Extended Play) yayınlamaya devam ediyorlar. 70'li yıllarda ülkemizde de bir ara Mini Albüm başlığıyla -bir albümden daha az sayıda şarkının yer aldığı- bu boyutta plaklar yayınlanmıştı. (Gönül Akkor, Muazzez Abacı ve Tülay 10" plağı yayınlanan sanatçılardan bazılarıydı.)
Bu çalışmanın öncekilerden bir diğer farkı; içinde bir sanatçı ya da gruba ait farklı şarkıların değil, farklı sanatçıların yorumladığı tek şarkının bulunması. Şarkımız başlıktan da anlaşılacağı üzere Gemiler. Genç neslin ilk kez Teoman'dan dinleyip sevdiği bu "kült şarkı"yı Teoman'dan önce üç sanatçı daha yorumlamıştı. 90'lı yılların gençleri Gemiler'i 1993'te söz yazarı ve ortak bestecisi olan Orhan Atasoy'dan dinleyip sevmişlerse de şarkıyı ondan önce albümlerine alıp yorumlayan iki sanatçı daha olmuştu. Bunlardan ilki Zerrin Özer'di ve ünlü şarkıcı Gemiler'i 1992 tarihli Olay Olay (Tempa/Foneks) albümünde seslendirmişti. Şarkının bestecilerinden Ercüment Vural'la birlikte yaptığı çalışmalarla tanınan Melis Sökmen de aynı yıl piyasaya çıkan Halis Melis (Karnaval) albümünde Gemiler'e yer vermişti. Teoman, 1998 tarihli ikinci albümü O (NR1)'da şarkının sözlerinden birkaç dizeyi çıkararak yorumladı (Teoman'ın albüm kartonetinde şarkının bestecisi olarak sadece Ercüment Vural'ın yazılı olduğunu da not düşelim).
Özcan Deniz ise 2000 yılında yayınladığı Aslan Gibi (Prestij) albümünde Gemiler'e yer verdi. Son olarak Melis Sökmen'in yorumunu Hüseyin Karadeniz 2008 yılında remiksleyerek You Dance From Turkey (DMC)albümüne koydu. Varolmayan 45'likler serisinin önceki örneklerinden Gemiler E.P.'sinin ayrıldığı son nokta ise; bu kez orijinal çalışmalarda kullanılan grafik ve fotoğraflardan çok az yararlanmam oldu. Çalışmanın sadece arka kapağında yer alan Orhan Atasoy resmi ve minik bir şekilde kullandığım albüm kapakları orijinallerinden alındı. Ön kapaktaki dalga figürlerinin kaynağı; Betül Atlı'nın Türk baskısı bir Giorgio plağı için yapmış olduğu çalışmaydı. Bu kapak çalışmasının sadece küçük bir kısmını aldım, gemi görselini ise İnternet'ten buldum ancak üzerine epey efekt uyguladım.
1993 yılında Yanmışız (Gold Müzik) adlı ilk ve tek albümü piyasaya çıktıktan bir yıl sonra Orhan Atasoy müzik yapmayı bıraktı ve Amerika'ya yerleşti. Orada sanatın başka dallarıyla uğraşan sanatçı henüz 60 yaşındayken 2009 yılının Eylül ayında ne yazık ki hayata veda etti. Ondan geriye kalan tek albümünden -nedense- iki şarkıyı çıkarıp başka iki şarkı ekleyen Kalan Müzik firması 2009 yılında ilk kez bir Orhan Atasoy CD'sini piyasaya çıkardı. Gemiler'in Umur Turagay tarafından 1993 tarihinde çekilen videosu ise birçok kişi için hâlâ "En Güzel Video Klip" olma özelliğini koruyor.

13.07.2011

Varolmayan 45'likler Serisi #3 Vega - Bu Sabahların Bir Anlamı Olmalı

Sanal 45'lik (2011 AA Homemade/Kırmızı Şeffaf Plak)
A Yüzü: Bu Sabahların Bir Anlamı Olmalı
B Yüzü: Bu Sabahların Bir Anlamı Olmalı (Radio Dance Mix)


Vega'nın ikinci albümü Tatlı Sert, Universal Türkiye tarafından 2002 yılında yayınlandı. İlkiyle kıyaslandığında bu ikinci albüm çalışmalarında grubun büyük bir ilerleme kaydettiği açıkça kendini belli ediyordu. Albümün ilk baskısı tükenmek üzereyken grubun albümde yer alan iki şarkısı radyolarda çalmaya başlamış, kısa bir süre sonraysa "resmen" bir radyo hit'ine dönüşmüştü. Bu şarkılardan ilki olan İz Bırakanlar Unutulmaz'ı, 2004 sonunda mANGa grubu Sony'den çıkan ilk albümlerinde Vega'yla beraber tekrar yorumladılar. Grubun yavaş yavaş ve derinden "hit"e dönüşen diğer şarkısı ise Bu Sabahların Bir Anlamı Olmalı oldu. Bu iki şarkının yer aldığı Tatlı Sert'in müzikseverlere ulaşması ne yazık ki 2004 yılında Universal Türkiye'nin kapısına zincir vurulması nedeniyle sekteye uğradı. Sadece tek baskısı yapılan albümü uzun süre piyasada bulmak mümkün olmadı. Ta ki 2007 yılında üzeinde yine Universal etiketi bulunan, yapım tarihi 2003 olarak belirtilmiş Tatlı Sert 2 piyasaya sürülene kadar... (Universal Türkiye kapandıktan sonra şirketin elinde bulunan mallar haczedilmiş, bir süre sonra açık arttırmayla satışa çıkarılan bu mal varlığının içindeki yer alan CD'ler de çeşitli şirketlerce toptan satın alınmıştı. Bu CD'ler daha sonraki yıllarda Megavizyon, D&R ve Seyhan Müzik gibi müzik mağaza zincirlerinde ucuz fiyatlarla tüketiciye ulaştırıldı. Sanırım Tatlı Sert 2, Universal Türkiye tarafından 2003 yılında hazırlanıp basılmış ancak satışa çıkarılamadan Universal'in iflas etmesi üzerine depolarda kalmıştı.) İki CD'lik bu özel baskıda orijinal albümün yanı sıra bir de bonus CD yer alıyordu. Bu özel CD'de Bu Sabahların Bir Anlamı Olmalı'nın radyolar için hazırlanmış dans miksinin yanı sıra, albümdeki şarkılardan Bihaber ve Desem de İnanma'nın üçer farklı versiyonu bulunuyordu. Varolmayan 45'likler serisinin üçüncü plağının A yüzünde Bu Sabahların Bir Anlamı Olmalı'nın albüm versiyonu, B yüzünde ise bonus CD'de de yer alan şarkının Radio Dance Mix'i yer alıyor.
Benim Vega'ya olan sevgimin başlangıcı da bu iki şarkıydı. Ancak onları diğer gruplardan ayırmamı sağlayan üçüncü albümleri Hafif Müzik oldu. Özellikle bu albümlerindeki şarkı sözleriyle aynı dönemin gruplarından fersah fersah önde giden Vega'nın (üçüncü albümden itibaren geriye kalan) iki elemanı Deniz Özbey ve Tuğrul Akyüz'le 5 Şubat 2006 tarihinde tanışma fırsatı buldum. (Tarihi çok iyi hatırlıyorum zira Deniz Özbey Hafif Müzik albümünün kartonetini imzalarken "Atilla ile bugün tanıştık" diye not düşmüştü.) Akşam gazetesinde çalıştığım yıllarda epey fazla sayıda sanatçıyla tanışmış veya röportaj yapmıştım. Vega'nın aynı zamanda evli olan iki elemanı, tanışmaktan ve sohbet etmekten en çok hoşlandığım sanatçılardan oldular. (Bu sanatçılardan bir diğeri olan sibelalaş için de bir Varolmayan 45'lik düşünüyorum önümüzdeki günlerde...)

11.07.2011

Varolmayan 45'likler Serisi #2 Mirkelam - Bahsettiğim Rastlantılar

Sanal 45'lik (2011 AA Homemade/Siyah Plak)
A Yüzü: Bahsettiğim Rastlantılar -Mirkelam
B Yüzü: Aşk Hikayesi -Ayhan Sicimoğlu Feat. Mirkelam


Varolmayan 45'likler serisinde bu kez Mirkelam var. Bundan 3-4 yıl önce bu sanal 45'likler fikrini bende uyandıran isimdi Mirkelam... Eğer 45'likler dönemi olsaydı; Mirkelam'ın ilk albümünden itibaren hangi şarkılarının bu plaklara seçilebileceğine dair epey kafa yormuştum. Mirkelam'ın çeşitli tribute albümler ve başka sanatçıların albümlerinde seslendirdiği şarkıların B yüzleri için ideal seçim olacağına kanaat getirmiştim. Bu ilk "varolmayan" Mirkelam 45'liğinin B yüzü için seçtiğim parçayı da zaten Ayhan Sicimoğlu'nun 2006 tarihli albümünden aldım. Bestesi Panamalı müzisyen Carlos Eleta Almaran'a ait olan Historia De Un Amor adlı şarkı 60'ların sonlarında ülkemizde Ertan Anapa'nın sesinden Bütün Dualarım Seninle adıyla çok sevilmişti. Sözlerini Sezen Cumhur Önal!ın yazdığı bu versiyonu aynı yıllarda Berkant ve birkaç sanatçı daha plak yaptı. Yıllar sonra Yaşar şarkıyı cover'lamak istediğinde Sezen Cumhur Önal'dan gerekli izni alamadı ve sözlerini biraz değiştirerek Bütün Rüyalarım Seninle şeklinde söyledi. Ayhan Sicimoğlu, Friends & Family'de orijinal sözleriyle yer verdiği şarkıya ayrıca yepyeni Türkçe sözler yazdırdı ve bonus track olarak albümünün sonuna ekledi. Historia De Un Amor'un Türkçe karşılığı olan Bir Aşk Hikayesi bu yeni yorumun da adı aynı zamanda. Mirkelam şarkıyı çok iyi yorumlamasına rağmen ben şahsen Ertan Anapa'nın yorumunu tercih ederim.
Varolmayan Mirkelam 45'liğimizin A yüzünde yer alan Bahsettiğim Rastlantılar ise sanatçının beşinci albümü Mutlu Olmak İstiyorum'da yer alıyor. Hemen tüm Mirkelam albümleri gibi bu albümün de hak ettiği ilgiyi görmediğini düşünüyorum açıkçası. Albümün en "sıradan" şarkısı diyebileceğim Asuman Pansuman'ın çıkış şarkısı olarak seçilmesi bence bu ilgisizlikte önemli bir rol oynamıştı. Bahsettiğim Rastlantılar albümdeki diğer güzel şarkılar gibi sadece sınırlı sayıda müziksevere ulaşabildi. Unutulmaya yüz tutmuş bu şarkıyı tekrar hatırlamamızın tam zamanıdır diye düşünüyorum.

9.07.2011

Varolmayan 45'likler Serisi #1 Model - Değmesin Ellerimiz

Sanal 45'lik (2011 AA Homemade/Şeffaf Plak)
A Yüzü: Değmesin Ellerimiz
B Yüzü: Değmesin Ellerimiz (Akustik)


Başkalarının aklına gelmeyen, aklına gelse de oturup yapmaya üşendiği şeyleri yapmaya bayılırım. İşte bugün, bu siteye koymayı uzun süredir düşündüğüm bir projeyi nihayet gerçekleştiriyorum. Blog sayfamda bundan böyle, arada sırada da olsa Varolmayan 45'likler başlığı altında çeşitli plaklarla karşılaşacaksınız. Daha doğrusu; 45'lik plak tasarımlarıyla... Bu plakların ortak özelliği; içeriğinde yer alan şarkılar dışında gerçek hayatta -hiçbir zaman- var olmamamaları... Bu tasarımlara sahip 45'liklerle benim blog sayfalarım haricinde hiçbir yerde karşılaşmanız mümkün değil yani... Tabii söz konusu sanatçılar bu tasarımları ciddiye alıp, kendi 45'liklerini gidip bastırırlarsa orasını bilemem. Böylesine "gereksiz" bir işe neden kalkıştığımı ya da neden boş işlere bu kadar çok vakit harcadığımı düşünebilirsiniz. Ben de düşündüm bunları, haklısınız... Bulabildiğim tek cevap "paşa gönlüm bunları yapmak istiyor" oldu. Sanırım bu nedenle hayatım boyunca kendi listelerimi, kendi dergilerimi, kendi kaset/CD kapaklarımı kendim yapmak istedim. Eksik kalan tek şey kendi plağımı yapmak kalmıştı, şimdi o da tamamdır (Gerçi kaset ve CD'leri evde kaydetmek mümkün olmasına rağmen plaklarda böyle bir durum söz konusu değil. Ancak plakları da "ulaşılmaz" kılan da bu sanırım). Bu tasarımları yaparken birkaç önemli noktaya özen gösteriyorum. Öncelikle "eğer memleketimizde bugün hâlâ 45'likler yayınlanıyor olsaydı elimdeki albümden hangileri seçilirdi"nin cevabından yola çıkmaya çalışıyorum. "B yüzü için hangi şarkı uygun olurdu"nun cevabından sonra plağın her iki yüzünün göbeği ve kapak tasarımlarını hazırlamaya geliyor sıra. Kapak ve plak göbeği tasarımlarını albümlerin orijinal tasarımlarından yola çıkarak hazırlamak da bir hayli önemli benim için. Yoksa orijinaliyle hiç alakası olmayan "sanal plaklar"la İnternette karşılaşmak mümkün hali hazırda... Benim amacım; bu kapaklara baktığımda "Aa! Evet, böyle bir 45'lik olsaydı ancak bu şekilde olurdu" diyebilmek. Son cümleden anlaşıldığı üzre, bunları sadece ve sadece kendi egomu tatmin etmek için yapıyorum. Yoksa vatana millete hayrı dokunacak şeyler değil bunlar. En azından kısa vadede...
Gelelim, böyle var olmayan nesneler yaratmak yolunda ilk olarak neden Model grubunu seçtiğime... Bundan dört yıl önce, 2007'nin Mayıs ayında, Roxy'de düzenlenen Roxy Music Günleri'nin jürisine Billboard Türkiye adına bir ödül vermek üzere davet edilmiştim. Dört gece süren yarışmanın finalinde bizim derginin ödülünü, dereceye giremediği halde daha ilk geceden benim gözüme girmeyi başaran A Due Carmen grubuna verdim. Grubun Özgü adındaki solistinin sahne ışığı beni oldukça etkilemişti. Ayrıva grubun kendilerine ait şarkılarından da çok hoşlanmıştım. Billboard'un bir ay sonraki sayısında yayınlanan yazımda grubun adı dışında her şeyini sevdiğimi belirtmeyi de ihmal etmedim (Bu arada, o yıl Roxy'de ödül alan hiçbir grup ya da şarkıcı günümüze kalmamışken benim ödül verdiğim grubun elemanlarının üne kavuşmuş olduğunu da ayrıca belirtmek isterim).
Gel zaman, git zaman, sanırım 2009'un ilk aylarıydı, röportaj vermek üzere ilk albümlerini henüz yeni tamamlamış beş gençten oluşan bir grup geldi dergiye... Bizim dergideki arkadaşlar söylemese benim tanımam mümkün değildi ama gelenler meğerse adlarını Model olarak değiştirmiş olan A Due Carmen grubuymuş. Benim onları ilk görüşte tanımamamın en önemli sebeplerinden biri, sahne ışıpını çok beğendiğim solistlerini değiştirmiş olmalarıydı. Eski solist Özgü gitmiş yerine Fatma Turgut adında başka bir genç kız gelmişti. İlk albümlerini bana hediye ettiklerinde gözüm tabii ki hemen kartonette yer alan "teşekkür listesi"ne gitti. Grupla ilk röportajı yapan dergi editörümüz Sebla Koçan'ın adı bu listede yer almasına rağmen kendilerini "ilk keşfeden" zat-ı alilerimi unutmuş olmaları benim gibi "kindar" biri tarafından affedilmez bir hataydı. Bunu yüzlerine vurduğumda grup elemanları hem özür dilediler, hem de ikinci albümlerinde bu hatalarını telafi edeceklerine söz verdiler.
Aradan iki yıl geçtikten sonra Model geçtiğimiz aylarda ikinci albümleri Diğer Masallar'ı piyasaya çıkardı. Açıkçası hatırlamalarını beklemiyordum ama yine "beni es geçmiş olmaları" içimi fazlasıyla burktu. "Ah! Mirim ah! Bu zamanda hiçbir grubu keşfetmiycen" diyerek hayıflanmak yerine, Model'in "unutkan elemanlar"ından daha güzel bir intikam almaya karar verdim (Bruce Springsteen'in kendisini keşfeden Rolling Stone yazarı Jon Landau ile daha sonraki yıllarda birçok ortak projeye imza attığını hatırlarırım). Model'in ikinci albümünün çıkış şarkısı olan ve benim -itiraf etmek istiyorum- çok beğendiğim Değmesin Ellerimiz'i, "ilk sanal 45'liği"min A yüzü şarkısı olarak seçtim. B yüzü için de fazla düşünmeme gerek kalmadı, şarkının albümün sonunda yer alan akustik versiyonu bunun için biçilmiş kaftandı. Plağın siyah vinyl yerine şeffaf olması daha güzel duracaktı, öyle de oldu sanırım. Şimdi bu sayfayı grup elemanlarından herhangi biri görür mü, görürse ne der, şarkılarımızı izinsiz neden buraya koyuyorsun diye kızar mı hiç bilemiyorum. Ama zaten bunun çok da fazla önemi yok; ben onları da zamanında sadece "kendim için" keşfetmiştim. Bir gün gelir de ilk sanal 45'liğimin şarkısını yaratırlar diye... Öyle de oldu netekim! (Son olarak; eski solist Özge şimdi nerededir, şarkı söylemeye devam ediyor mudur bilen varsa bana da söylesin).